Not: Eski bir yazıdır. Diğer bloğumu sileceğim için burada tekrar paylaştım. :)
Yine ertelediğim bir yazı daha.
Yine ertelediğim bir yazı daha.
Geçtiğimiz
Ramazan Bayramı'nda köye gittik ailecek. Teyzemler, kuzenler onların
çocukları falan vardı kalabalıktık yani güzel geçti. :)
Şelale
Burası köyde en sevdiğim yer. Şakır şakır akıyor çok güzel.
İlk
gittiğimde yolları yapılı değildi, taşların üzerinden atlayarak
geçmiştik bizim için sorun değildi ama çocuklar zorlanabilirdi. Şimdi
yollar yapmışlar rahat rahat yürüyebilirsiniz.
Şimdiki
halini korsanların olduğu yerler vardır ya adada sık sık ormanlar
çalılar falan köprü vardır daldan dala atlayan hayvanlar biraz ona
benzettim. :D
Şelale'nin dönüşünde burada piknik yaptık. Dümdüz bir yer çok güzel ilerisinde armut ve elma ağaçları var.
Valla Kanyonu
Buraya
gelmekte biraz tedirgin olmuştum hep yükseklik korkumdan dolayı. Çünkü
pek tekin bir yer değil ama doğa tutkunları için güzel bir yer.
Kalabalık olduğumuz için bu sefer korkmadım tabi ama bir daha o yüksek
yere çıkacağımı da sannetmiyorum. Kalbim bir kere kaldırabilir. :))
Pınarbaşı'ndan
yaklaşık 1 saat sonra kanyonun bulunduğu köye geliyorsun ordan sonra da
epey bir yürüyorsun. Yürüdüğün yerlere de korkuluklar, yollara banklar
yapmışlar önceden bunlar yokmuş. Arada bir dinlenebiliyorsun yani çünkü
uzun bir yol gerçi giderken pek yorulmuyorsun ama dönerken biraz
yorulabiliyorsun. :))
Epey bir yürüdükten sonra biraz kayalık bir alan vardı. Orayı da geçtik. İşte zirve! Ve benim dizler titriyor.
Hem
korkuyorum hem oraya çıkmak istiyorum. Etraf bomboş tepede kayalıkların
üzerine demirden düz bir yer yapmışlar. Etrafında korkuluklar var tabi
ama aşağısı uçurum. Ama zafer benimdir tabii ki. :)) Çıktım korkuma
yenilmedim. E o kadar yürümüşüm millet çıkarken aşağıda kös kös
oturamam. Neyse çıktım ama tam ortada duruyorum put gibi. Sonra telefon
çekeceğiz diye en uç köşeye getirdiler beni. Poz veriyorum, gülümsüyorum
ama kalbim güm güm atıyor. :)) Bir kaç fotoğraf daha çektik sonra
sapasağlam inebildim aşağıya.
Sonra
suyun olduğu yere gitmek için dağın içine doğru yürüdük. İşaretleri
takip edin diyorlar ağaçların üzerine koymuşlar ama işaretlerden hiç
birşey anlamadık ve yanlış yola girdik. :)) Hem akşam oluyordu hem de
bir yerden sonra yol bittiği için geri döndük. Bir de o uzun yolu geri
döndük tabii. :/ Hepimiz için güzel bir yürüyüş oldu. :P
Dönüşte düz bir alanda böğürtlenler vardı hepsi mordu. İlk defa doyasıya böğürtlen yedim. Hem de hormonsuzundan. :))
Soğuk Su
Köye her gelişimizde buraya uğramadan gitmeyiz. Suyu buz gibi direk kayadan geliyor. Sıcak yaz ayları için birebir yani. :))
Akan su için baraj gibi bir şey yapmışlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder