Meleklerim, Prenslerim Kısacası Herşeyim.
Ne zaman onlarla ilgili düşüncelerimi yazmaya başlasam aklım duruyor hiç bir şey düşünemiyorum, kelimeleri birleştiremiyorum. Kolay kolay anlatılamayan bir sevgi bu.
Önce herşeyin başına dönelim yani 2009 yılının Ağustos ayına gidelim. Malumunuz o sene Boys Over Flowers senesiydi. Bende yeni bir Kore sever olarak üçüncü dizim olan Boys Over Flowers'ı izlemeye başladım. Sonra fark ettim ki diziyi izlerken Hyun Joong'un sahneleri gelince bir seviniyorum, onun sahnelerinin gelmesini bekliyorum. Kendisini epey bir süre araştırdıktan sonra aslında şarkıcı olduğunu ve SS501 adlı grubun üyesi / lideri olduğunu öğrendim.
Grubun videolarını izlemeye başladım, ilk izlediğim video U R Man klibiydi. Tabi ben o zaman sadece Hyun Joong'u sevdiğimdediğimden an her sahnede onu aradım. Hatta izlerken Kyu Jong'u o zannediyordum bazı yerlerinde pek de benzetemediğimden acaba bu klipte şarkı söylemiyor mu sadece dans mı ediyor diye düşünmedim değil. Bu yüzden bir kaç kere izledim videoyu. Ama o klipte oynamamış. Bunu sonra öğrendim tabi. :D
2009 yılında Rebirth mini albümünü çıkardılar. Ama pek ilgilenmediğimden bu konu beni ilgilendirmiyordu. SS501'in SS501 denince ilk akla gelen şarkılarını veya dizi için olan şarkıları dinliyordum.
Ve 2010 yılının Mayıs ayı geldi. Ve büyük gün yaklaştı. Tüm Triple S'lerin beklediği an, Destination yayınlandı. Ve ben ilk defa böyle bir şey hissettim. O anı sabırsızlıkla bekledim. Tanıtım videosunu ilk kez gördüğümde tutuldum resmen. Önce neyin ne olduğunu anlayamadım, sonra kendime gelince defalarca izledim. ''Baby Let Me Love Ya, Love Ya, Love Ya''
Asıl videonun yayınlandığı gün yayınlandığından haberim daha yok. Ders çalışırken sevgili Triple S arkadaşım bana telefon açtı video yayınlandı diye. Ben tabii ki havalara uçtum. Bu haberden sonra derse devam edebilirmiyim hemen gidip bir kaç kere klibi izledim.
Hayatıma giren ilk grup oldukları için onlara karşı olan sevgim bir başka. Onları duyunca kalbim farklı bir boyuta geçiyor. Hala Love Ya'yı dinlediğimde o anı hatırlıyorum aynı duyguları yaşıyorum. ♥
Üzüldüğümde, sıkıldığımda, sinirlendiğimde, korktuğumda, endişelendiğimde veya bir şeylerin iyi gitmeyeceğinden korktuğumda onları dinlemek beni o kadar rahatlatıyor ki her şey hallolmuş gibi hissediyorum, huzur veriyorlar içime. O an onların sesiyle büyülenen dünyadan çıkmak istemiyorum.
Tabii sadece üzüldüğümde değil seviçliyken de onları dinlemek sevincimi kat kat artırıyor. ♥
Destination'dan sonra solo çalışacakları için ayrıldılar yanlış anlaşılmasın tamamen ayrılmadılar sonra tekrar birlikte geri dönecekler.
O haberlerin çıktığı zaman adam akıllı bir açıklama yapılmamıştı ve bende her zaman bilgisayara giremiyordum bu yüzden de gelişmeleri tam olarak bilmiyordum. O kadar üzülmüştüm ki her an dua ediyordum ayrılmasınlar diye. Ve öyle bir şey yokmuş sadece şirketleri değiştirip bir süre solo çalışacaklarmış. Ah beni çok korkutmuşlardı.
Sevgili liderimiz günah keçisi seçilip ilk o başka bir şirketle sözleşme yaptı. Bazı kişilerin lider gruptan ayrıldı, grup dağıldı gibi sözlerine kızıyordum ama tam bir açıklama yapılmadığı için de haklılar diye de düşünmüyor değildim. Aslında o zaman lidere de çok kızmıştım konuşmuyordu çünkü. Belki o da grubun yükümlülüğü üzerinde olduğu için çıkan haberlerden, gelecekte ne olacağından endişeleniyordu. Belki de her şeyin durulmasını beklemek istemiştir. Neyse ki sonunda herşey halloldu. Hepsi farlı bir şirketle anlaşma yaptı. Hyun Joong konuştu. (O konuşunca herşey tamammış gibi geliyor.) Ve solo çalışmalar başladı. Ve bu zamana kadar onlara inanan Triple S güzelleri bu zamanda da onlara inanacak ve hep onların yanında olacak.
~ FIGHTING SS501 AND TRIPLE S ~
Kim Hyun Joong ♥
Ne kadar başka ünlüleri de sevsem o kalbimin baş tacı. Farklı şarkılar dinlesemde onun sesini duyunca inanılmaz derecede huzur doluyor içime anlatamayacak şekilde mutlu oluyorum, yüzümde hemen bir gülümseme beliriveriyor. Sadece sesi değil tabi beni etkileyen mesela o şaşkın gülümsemesi. Bu halindeki fotoğraflarına genelde konserlerde ve fan buluşmalarında rastlıyorum. Bir de 4D halleri var tabii, yani bazen sorulara öyle bir cevap veriyor ki soran kişi öyle kalır herhalde. :D Bazen tırsıyorum Hyun Joong'dan ya. Ve melek gibi kalbini de unutmamalıyım. Yaptığı bağışlar sayesinde Birleşmiş Milletler Fahri Büyükelçisi bile seçildi.
Heo Young Saeng ♥
O nasıl bir sestir! Resmen hipnoz oluyorsun büyülüyor seni. Önce şarkıyı dinlemeye başlıyorsun, devam ediyor ve bir an öyle kaldığını farkediyorsun. :)) Başlarda pek ısınamamıştım Saeng'e niye bilmiyorum pek tanımadığımdan olabilir ama sonra tanıyınca ve sesine aşık olunca çok pişman oldum çok. 2. albümündeki Maria şarkısıyla ona yeniden bağlandım. Ve o gamzeleri yok mu...
Kim Kyu Jong ♥
Hayatımda böyle biri görmedim. Gerçekten tam bir merkez. Dünkü fan buluşmasında da onun sayesinde tüm üyeler bir araya geldi. Fanlar için yazdığı yazılar her seferinde beni duygulandırıyor ve derin düşüncelere itiyor. Bir ara müziği bırakmayı düşünmüş ve iyi ki vazgeçmiş bunun düşüncesi bile kötü. Kendine, sesine ve dansına güven Kyu Jong. Bazen kız kardeşini kıskanmıyor değilim. Çok şanslı Kyu Jong gibi bir abim olsun isterdim. Ve şunu söylemeden geçemeyeceğim ellerine ve ten rengine bayılıyorum. :)
Park Jung Min ♥
Bay Gülümseme. Uykusuz, yorgun olsa bile o gülümseme yüzünden eksilmiyor. Bu özelliğini kıskanıyorum. İnsan bir yerde pes eder. Tam bir koç burcu. Önde olmak istese de sevdiklerine kendinden çok değer veriyor. Değişik bir sesi var Jung Min'in tanımlayamıyorum. Jung Min'i hep gülümserken gördüğüm için sinirli halini merak ediyordum. Bunu Thank You For Waking Me Up programında görmüş oldum. Onu uyandıranın saçlarını çekiyor, ellerini ısırıyor canını seven Jung Min'i uyandırmaya kalkmaz. Mal lakabını da unutmamak lazım. Diğer üyeler o uzun yüzlü ve bacaklı olduğu ve havucu çok sevdiği için takmışlar bu lakabı. :))
Kim Hyung Joon ♥
Sulu göz Baby. En küçük üyedir ve çok ağlar, duygusaldır. Arkadaşları hep onunla uğraşır. En çok da Jung Min. Bu ikiliyi seviyorum hatta bayılıyorum. Birlikte olunca yapamayacakları şey yok. Music High adlı programında yaptığı coverları dinlediğinde insan kendini gülmekten alamaz. Aniden sesini yükseltiyor, inceltiyor veya kalınlaştırıyor şebek resmen. Yine aynı programda farklı dillerden kelimeler söylüyor bunların içinde Türkçe de vardı ve söylediği en sevdiğim Türkçe kelime Acuktım. :D Bunu deyişine bayıldım. Kısacası Hyung Joon'la hayat şahane geçer. :))
Son olarak
Tüm üyelerin temiz bir kalbi var. Bunu birçok davranışında gördüm.
En iyisini yapmak için çalışıyorlar ama biraz dinlenmeliler.
Hepsinin sesi harika, hepsinin değişik, anlatamadığım bir ses rengi var.
Ve hepsi de yakışıklı, değil mi? ^^
Şunun için çok mutluyum.
İyi ki SS501 diye 5 harika insandan oluşan bir grup var, iyi ki onları ve birbirlerini seven Triple S'ler var ve iyi ki ben de Triple S'ler arasından biriyim. ^^
